5. BÖLÜM Kitap Ehli ile İslam Dünyası Arasındaki Yakınlaşma De ki: "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek bir kelimeye gelin. Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız bir kısmımızı Rabler edinmeyelim... (Al-i İmran Suresi, 64) Her üç ilahi din de ortak inançlara ve ahlaki değerlere sahiptir. Allah'ın varlığına ve birliğine, meleklerine, peygamberlerine ahiret gününe, cennet ve cehennemin varlığına iman etmek her üç dinin de temel şartlarındandır. Bununla birlikte fedakarlık, alçakgönüllülük, sevgi, hoşgörü, saygı, merhamet, dürüstlük, her türlü haksızlıktan kaçınmak, adil olmak, vicdanlı davranmak gibi güzel ahlak özellikleri de ortak değerlerdendir. Bu nedenle her üç dinin de aynı safta yer alması, yeryüzünde dinsiz ideolojilerin eseri olan çatışmaların, kavgaların ve acıların sona erdirilmesinde son derece önemlidir.
11 Eylül sonrasında yeniden şekillenen dünyada, başta Katoliklerin ruhani lideri Papa olmak üzere, pek çok önde gelen din adamı çeşitli demeçlerinde bu saldırılardan dolayı İslam dininin ve tüm Müslümanların sorumlu tutulamayacağını açıkladılar. Üstelik bu açıklamalarla da yetinmeyip, sayıları az da olsa tüm Müslümanları bu saldırıdan sorumlu tutarak Müslümanlara zarar vermeye kalkışan kişiler adına özür dilediler. Papa Hıristiyanlardan Oruç Tutmalarını İstedi Bu yaklaşımın önemli anlarından biri de, Ramazan ayının son Cuma gününde, Papa'nın Hıristiyan alemini Müslümanlarla birlikte oruç tutmaya davet etmesi idi. Konuyla ilgili Vatikan'dan yapılan açıklama şöyleydi: Kutsal Liderimiz, Papa II. John Paul 14 Aralık gününü dünya barışı için oruç tutma, dua etme ve bağış toplama günü ilan etmiştir. Oruç tutmaya imkanı olmayanlarımız da terörizmden ve savaştan zarar görenlere fakirlere ve ihtiyaç içinde olanlara destek olabilmek için bağışta bulunacaktır. Papanın bu açıklaması Hıristiyan alemi tarafından hemen uygulamaya geçirilmiş, 14 Aralık Cuma günü önde gelen Hıristiyan liderler, cuma namazı vaktinde camileri ziyaret etmiş ve Müslümanlarla birlikte dua etmişlerdir. Bu kişilerden birisi de Detroit Kardinali'dir. Detroit'in en büyük camilerinden birinde Cuma namazını takiben bir konuşma yapan Kardinal şunları dile getirmiştir: Katolik Kilisesi tarafından, dünyanın dört bir tarafında dünya barışı ve terörizm ve savaştan zarar görenlere dua etmek için Müslümanlarla birlikte oruç tutup dua ettiğimiz ve sadaka verdiğimiz bu 14 Aralık Cuma günü sizlerle birlikte olmaktan çok memnunum... 11 Eylül olayları bizlere bir kez daha sadece ekonomi ve teknolojinin değil, güvensizliğin, korkuların, şiddetin, adaletsizliği ve savaşın da globalleştiğini hatırlattı. Papa'nın da belirttiği gibi, bu durum karşısında bizim cevabımızın da 'global iyilik' olması gerekiyor... Bu dönem içinde sizleri herhangi bir öfkeli, gururlu veya şiddet içeren tavırla rahatsız ettiysek veya incittiysek, Detroit'te yaşayan tüm Katolikler adına sizden özür diliyorum. Bu Cuma gününü takip eden Pazar günü yapılan kilise ayinlerinde ise başta Müslümanlar olmak üzere, terörden ve savaştan zarar gören herkes için dua edildi. Belki de tarihte ilk defa pek çok kilisede ayinler Kuran'dan okunan ayetlerle başladı. Detroit Kilisesi'nde önce şu sözlerle dua edildi: Bugün oruç tutup dua ederek geçirdikleri Ramazan ayını tamamlayan Müslüman kardeşlerimizle birlikte bizler de, dünyanın farklı yerlerinde terörden ve savaştan zarar görenlere dua edip, sadaka veriyoruz. Bu gece uzakta veya yakınımızda bulunan herkes için dua ediyoruz. Daha sonra ise kilisede bulunan topluluğa İncil ayetlerinden önce Fatiha Suresi okunmuştur. Hiç şüphesiz bu olağan dışı bir durumdur ve çok önemli bir döneme de işaret etmektedir. İlahi dinler arasındaki bu yakınlaşma, din ahlakının yeryüzüne yayılmaya başlamasının önemli aşamalarından birisidir.
| |||||||