5. BÖLÜM

Kitap Ehli ile İslam Dünyası Arasındaki Yakınlaşma

          Kitap Ehli'nin (Hıristiyanlar ve Yahudiler) ortak bir kelimede buluşmaya davet edilmelerini, Allah Kuran'da müminlere şöyle bildirmiştir:

De ki: "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek bir kelimeye gelin. Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız bir kısmımızı Rabler edinmeyelim... (Al-i İmran Suresi, 64)

          Her üç ilahi din de ortak inançlara ve ahlaki değerlere sahiptir. Allah'ın varlığına ve birliğine, meleklerine, peygamberlerine ahiret gününe, cennet ve cehennemin varlığına iman etmek her üç dinin de temel şartlarındandır. Bununla birlikte fedakarlık, alçakgönüllülük, sevgi, hoşgörü, saygı, merhamet, dürüstlük, her türlü haksızlıktan kaçınmak, adil olmak, vicdanlı davranmak gibi güzel ahlak özellikleri de ortak değerlerdendir. Bu nedenle her üç dinin de aynı safta yer alması, yeryüzünde dinsiz ideolojilerin eseri olan çatışmaların, kavgaların ve acıların sona erdirilmesinde son derece önemlidir.



Deutschland dergisinde yer alan 'Kültürler Arası Diyalog' başlıklı haberde Almanya'daki dinler arası diyalog çalışmaları aktarılmaktadır. Bu çalışmalar Cumhurbaşkanı Rau tarafından da destek görmektedir. (üstte solda)
(Solda) Prens Charles'ın Telegraph gazetesinde yayınlanan 'İslam ve Batı Arasında Anlayış ve Tolerans' başlığı ile yayınlanan makalesinde dinler arası diyaloğun önemine işaret edilmektedir. Papa da sık sık dinlerin kardeşliği ve diyaloğun önemine dikkat çekmekte ve Vatikan tarafından bu konuda çalışmalar yürütülmektedir. Detroit News gazetesindeki 'Papa Dini Toleransı Teşvik Etti' başlıklı haberde de Papa'nın bu yöndeki açıklamalarına yer verilmiştir. (Aşağıda sağda)

                11 Eylül sonrasında yeniden şekillenen dünyada, başta Katoliklerin ruhani lideri Papa olmak üzere, pek çok önde gelen din adamı çeşitli demeçlerinde bu saldırılardan dolayı İslam dininin ve tüm Müslümanların sorumlu tutulamayacağını açıkladılar. Üstelik bu açıklamalarla da yetinmeyip, sayıları az da olsa tüm Müslümanları bu saldırıdan sorumlu tutarak Müslümanlara zarar vermeye kalkışan kişiler adına özür dilediler.
Kuran ahlakı her dinden insanın birarada huzur ve barış içinde yaşayabileceği bir dünya öngörmektedir.

Papa Hıristiyanlardan Oruç Tutmalarını İstedi

            Bu yaklaşımın önemli anlarından biri de, Ramazan ayının son Cuma gününde, Papa'nın Hıristiyan alemini Müslümanlarla birlikte oruç tutmaya davet etmesi idi. Konuyla ilgili Vatikan'dan yapılan açıklama şöyleydi:
Kutsal Liderimiz, Papa II. John Paul 14 Aralık gününü dünya barışı için oruç tutma, dua etme ve bağış toplama günü ilan etmiştir. Oruç tutmaya imkanı olmayanlarımız da terörizmden ve savaştan zarar görenlere fakirlere ve ihtiyaç içinde olanlara destek olabilmek için bağışta bulunacaktır.

            Papanın bu açıklaması Hıristiyan alemi tarafından hemen uygulamaya geçirilmiş, 14 Aralık Cuma günü önde gelen Hıristiyan liderler, cuma namazı vaktinde camileri ziyaret etmiş ve Müslümanlarla birlikte dua etmişlerdir. Bu kişilerden birisi de Detroit Kardinali'dir. Detroit'in en büyük camilerinden birinde Cuma namazını takiben bir konuşma yapan Kardinal şunları dile getirmiştir:

                Katolik Kilisesi tarafından, dünyanın dört bir tarafında dünya barışı ve terörizm ve savaştan zarar görenlere dua etmek için Müslümanlarla birlikte oruç tutup dua ettiğimiz ve sadaka verdiğimiz bu 14 Aralık Cuma günü sizlerle birlikte olmaktan çok memnunum... 11 Eylül olayları bizlere bir kez daha sadece ekonomi ve teknolojinin değil, güvensizliğin, korkuların, şiddetin, adaletsizliği ve savaşın da globalleştiğini hatırlattı. Papa'nın da belirttiği gibi, bu durum karşısında bizim cevabımızın da 'global iyilik' olması gerekiyor... Bu dönem içinde sizleri herhangi bir öfkeli, gururlu veya şiddet içeren tavırla rahatsız ettiysek veya incittiysek, Detroit'te yaşayan tüm Katolikler adına sizden özür diliyorum.

               Bu Cuma gününü takip eden Pazar günü yapılan kilise ayinlerinde ise başta Müslümanlar olmak üzere, terörden ve savaştan zarar gören herkes için dua edildi. Belki de tarihte ilk defa pek çok kilisede ayinler Kuran'dan okunan ayetlerle başladı. Detroit Kilisesi'nde önce şu sözlerle dua edildi:

              Bugün oruç tutup dua ederek geçirdikleri Ramazan ayını tamamlayan Müslüman kardeşlerimizle birlikte bizler de, dünyanın farklı yerlerinde terörden ve savaştan zarar görenlere dua edip, sadaka veriyoruz. Bu gece uzakta veya yakınımızda bulunan herkes için dua ediyoruz.

                 Daha sonra ise kilisede bulunan topluluğa İncil ayetlerinden önce Fatiha Suresi okunmuştur. Hiç şüphesiz bu olağan dışı bir durumdur ve çok önemli bir döneme de işaret etmektedir. İlahi dinler arasındaki bu yakınlaşma, din ahlakının yeryüzüne yayılmaya başlamasının önemli aşamalarından birisidir.

2001 yılının Ramazan ayının son Cuma günü, Papa II. Jean Paul tarafından 'Barış ve Dayanışma İçin Oruç Günü' ilan edildi.

Brüksel'de Yapılan 'Dünyada Allah'ın Barışı' Konulu Toplantı 


2001 yılının son ayında Brüksel'de Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi ve Ortodoks Patriği Bartholomeos tarafından organize edilen toplantıya 80'den fazla din adamı katıldı. Dünya barışı için her üç dinin ittifak etmesinin şart olduğunun dile getirildiği toplantının kapanış bildirgesi şu cümle ile başlamaktaydı: "Allah'ın isteği cennet barışının yeryüzünde hakim olmasıdır". Bildirgede yer alan şu cümleler de oldukça dikkat çekiciydi: "Biz hepimiz dinin medeniyetler çatışmasına katkıda bulunduğu varsayımını reddediyoruz. Tam aksine medeniyetler arası diyalogda dinlerin yapıcı ve yol gösterici rolüne işaret ediyoruz."110

Almanya'da Din Adamlarının Ortak Açıklaması 


Almanya Fatih Camisi'nde düzenlenen toplantıda, her üç dinin mensupları 11 Eylül olaylarında hayatlarını kaybedenler için dua ettiler. Toplantıda din ahlakının terörü lanetlediği ve barışın ancak din ahlakının yaşanması ile tesis edilebileceği mesajı verildi.

200 Din Adamı Assisi'de Biraraya Geldi




'Papa Assisi Barış Toplantısını Duyurdu' başlıklı BBC haberinde toplantı ile ilgili genel bilgi verilmektedir.

Papa'nın daveti üzerine 200 kadar din adamı İtalya'nın Assisi şehrinde biraraya gelerek, dünya barışı için dua ettiler. Aralarında İtalya Başbakanı Berlusconi'nin de bulunduğu yaklaşık 5 bin kişi törenleri izledi. Papa, konuşmasında, dinlerin şiddet ve fanatizmden uzak olduğunu, dünyada uzun süreli bir barış için adaletin sağlanması ve dünyaya affın hakim kılınması gerektiğini söyledi.

İslam Tarihinde Bir Papa İlk Defa Camiyi Ziyaret Etti 


2001 yılı içerisinde Papa II. Jean Paul'ün Suriye'de Umiyye Camisi'ne yaptığı ziyaret dünya tarihinde bir ilkti. Bu ziyaret, 1400 yıllık İslam tarihinde Papa tarafından bir camiye yapılan ilk ziyaret oldu.




Papa 2001 yılında çıktığı Ortadoğu gezisi sırasında Müslüman din adamları tarafından kendisine hediye edilen Kuran-ı Kerim'i bir saygı ifadesi olarak öperek kabul etmiştir.

Hıristiyan Din Adamları İslam'a Yöneliyor


Fransa'nın en popüler din adamı seçilen Abbé Pierre, 11 Eylül'den sonra Kuran okumaya başladığını ve Kuran'ın mükemmel bir kitap olduğunu söyledi. Ünlü Fransız dergisi Le Point'in kendisi ile yaptığı röportajda İslam'la ilgili düşüncelerini açıklayan Pierre şunları söylemekteydi:
"İslam dini imanı güçlendiren ve Allah'a bağlı olmayı sağlayan davranışları ve amelleri muhafaza etmiştir. Ramazan ayını takiben binlerce insanın aynı anda ve çok samimi bir şekilde Allah'ın huzurunda secdeye gitmesi bunu göstermektedir. Okullarımızda bizlere Haçlı seferlerinin yüceliğini ve önemini anlattılar. Fakat daha sonraları bu seferlerin utanç verici seferler olduğunu öğrendik. Seferler sırasında askerlerin geçtiği güzergahlar üzerinde korkunç suçlar ve günahlar işlendi."
Katolik din adamı David McLaurin ise, Telegraph gazetesinde yayınlanan makalesinde, İslam'ın Hıristiyanlığın kaybettiği saflığa ve samimiyete sahip olduğunu, bu nedenle de çok fazla kişininİslam'a yöneldiğini söylemektedir.